AHLAK GELİŞİMİ
Ahlak Gelişimi İle İlgili Bazı Terimler
Ahlak Gelişimi: Kültürel değerler
doğrultusunda doğru ile yanlışı ayırt edebilmeyi öğrenme sürecidir.
Vicdan: Yanlış ve doğrunun ne olduğunu bildiren duygu,
içsel sestir. Davranışlarımızın ahlakça değerli olup olmadığı hakkındaki öznel
şuurumuzdur.
İd (Haz İlkesi): Bilinçdışı kuralları ve istekleri içermektedir. İd için asıl olan
dürtülerin tatmine ulaşmasıdır. Bu dürtülerin tatmin edilmesi için egoya baskı
yapar.
Ego (Dengeleyici): Gerçeklik ilkesiyle çalışır. Asıl görevi düzenlemedir.
Mantığa ve gerçek hayata uygun olan demektir. Süperegonun (yasaklayıcı, frenleyici)
ve idin (haz ilkesi) baskıları altında ego uygun çözüm yolları arar.
Süperego (Yasaklayıcı,
Frenleyici): Ailevi ve toplumsal değerleri
ve tavırları içeren, kişiliğin hep yasak koyucu ve frenleyici bölümüdür.
Ahlak evrenseldir ve genel anlamda kabul görme,
yeterlilik, kendine saygı ve inanmayı içerir. Toplumu oluşturan bireylerin ait
oldukları toplumun kurallarını benimsemesi ve bunlara uyması
gerekmektedir.Bireye ait temel ahlaki değerler, bireyin toplum içindeki
etkileşimleri sonucu oluşmaktadır.
Kohlberg’in kuramına ait 6 ahlaki aşama, 3 büyük
düzey altında gruplandırılmıştır.
1.Gelenek
Öncesi Düzey (1. ve 2. Aşamalar)
2. Geleneksel
Düzey (3. ve 4. Aşamalar)
3.
Gelenek Sonrası Düzey (5. ve 6. Aşamalar)
Gelenek
öncesi ahlaki düzey çoğunlukla 9 yaşın altındaki çocukların bulunduğu düzeydir.
Bazı ergenleri, yetişkinleri ve ergen suçluları da kapsamaktadır.Geleneksel
ahlaki düzey birçok ergen ve yetişkini kapsamaktadır. Gelenek sonrası ahlaki
düzey ise 20 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin çoğunluğunun oluşturduğu gruptur.
1.GELENEK ÖNCESİ AHLAK DÜZEYİ
Gelenek
öncesi ahlak düzeyi Kohlberg’in ahlaki gelişim düzeylerinden ilk düzeydir ve
henüz olgunlaşmamıştır. Bu düzeydeki bir
çocuk, henüz neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair toplumsal kuralları
benimsememiş ve içselleştirmemiştir.
1.Aşama. Ceza ve İtaat :
Bu aşamadaki çocuk bir dizi sabit ve değişmez kuralın güçlü otoriteler
tarafından belirlendiğini ve bu kurallara hiç sorgulamadan uyulması gerektiğini
düşünürler. Çocuk bu dönemde genellikle
davranışın sonuçlarına odaklanır. « Hırsızlık yaparsan sana ceza verirler»
gibi…
Eğer çocuğun çevresindeki yetişkinler ona bir şeyi mutlaka yapması
gerektiğini söylüyorsa o şey doğru bir şeymiş gibi, bir şeyi yasaklıyor ve
yapmaması gerektiğini söylüyorsa o şey yanlış bir şeymiş gibi görülür.
2.Aşama Kişisel Çıkar , Çıkara Dayalı Alışveriş:
Bu aşamada çocuklar otorite figürleri tarafından
belirlenen tek bir doğrunun olmadığının farkına varırlar. Bu aşamadaki kişi
için her şey göreceli olduğu için herkes kendi kişisel çıkarlarını önde
tutmakta serbesttir. Yapılanların karşılıklı olması gerekir. « Sen bana
yardım edersen, ben de sana yardım ederim ya da kaz gelecek yerden tavuk
esirgenmez»
2.DÜZEY GELENEKSEL AHLAK DÜZEYİ
Geleneksel ahlak düzeyi kişinin neyin doğru,
neyin yanlış olduğuna dair toplumsal kural ve düzenlemeleri kabul ettiği ve
benimsediği ahlaki gelişim düzeyidir. Bu düzeydeki bir kişi, yaptıklarından
dolayı ödül ve ceza almayacak olsa bile toplumun kurallarına uyar. Toplumsal
kural ve kanunlara katı bir bağlılık vardır.
Bu aşamadaki çocuk ailenin ve yakın çevresinin
beklentilerini karşılaması ve «iyi» davranışlar sergilemesi gerektiğine inanır.
İyi davranmak demek iyi niyete sahip olmak ve kişilere karşı sevgi, empati ve
güven gibi olumlu duygular beslemek
demektir. Kişi toplumun, ailenin veya arkadaşlarının beklentilerine uygun
davranır.
4. Kanun ve Düzen:
Bu düzeyde olan birey bir önceki düzeydeki gibi
küçük bir grubu dikkate alarak ahlak yargılarında bulunmaz. Bu aşamadaki birey toplumu
bir bütün olarak ele almaya başlar. Yasaların toplumsal rolü korumada öneminin
büyük olduğu savunulur. Bu aşamada kanunlara uymak, otoriteye saygı göstermek
ve toplumsal düzenin sağlanması için bireylere düşen görevleri yerine getirmek
gerekmektedir.
3 DÜZEY GELENEK SONRASI AHLAK DÜZEYİ
Gelenek sonrası ahlak düzeyinde ise kanunlar, toplumsal kurallar ve
düzenlemeler değiştirilemez ve sorgulanamaz mutlak emirler olarak değil,
toplumsal düzeni sağlayan ve insan haklarını güvence altına alan yaralı, ancak
değiştirilebilir mekanizmalar olarak görülmektedir. Bu düzeye ulaşmış insanlar
doğru ve yanlış hakkında kendi soyut evrensel ilkelerine göre yaşarlar. Bu soyut evrensel ilkeler yaşama hakkı,
özgürlük, eşitlik ve adalet gibi temel insan haklarını içerir.
Bu aşamadaki kişiler için toplum düzeninin
korunması birincil amaçtır ve toplum düzeninin korunması için temel kişisel
haklar görmezden gelinebilir. Burada toplum yararına çalışmak ön plandadır.
Herkesin yaşama ve özgürlük gibi belli temel haklarının korunması önemlidir.
6. Aşama Evrensel Ahlaki İlkeler
Bu aşamaya gelen kişi toplumsal kural veya
yasalardan bağımsız olarak ahlak anlayışını insan haklarına göre şekillendirir.
Kişi ahlaki kararlarını toplumsal geleneklere, kurallara veya yasalara değil,
içselleştirmiş olduğu evrensel ilkelere dayandırır. Toplumsal yasayla bu
içselleştirilmiş evrensel ilkeler çatıştığı zaman kişi vicdanına kulak vererek
kararını verecektir.
AHLAK GELİŞİMİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Cinsiyet grupları ve yaş farklılıkları, gelişimin farklı açılarının
incelenmesi ve ergenliği daha iyi anlayabilmek için kullanılabilir. Bireylerin ahlaki değerleri dönemlere göre
değişiklik gösterebilmektedir. Küçük bir çocuk otorite baskısıyla ahlaki
değerlere uygun davranırken yetişkin olan birey sorgulayarak, nedenlerinin de
farkında olarak ahlaki değerlere bağlılık geliştirir.
Cinsiyet
Erkeklerin ve kızların seçtiği arkadaş grupları çocukluk ve ergenlik
döneminde farklıdır. Ergenliğin getirdiği fiziksel ve sosyal değişimlerin
üstesinden gelmeye çalışan bireyler, cinsiyet rollerine ait sorumlulukları
taşımaya başlarlar.
Çocukların toplumsal rollerini yerine getirmeleri, onların sosyalleşmeleri
ile ilgili olarak gelişir. Toplumsal kurallara uyumla sosyalleşmeye başlayan
çocuklar, ahlaki gelişim sürecindeki aşamalarla ilerlemeye devam eder.
Çocukların, aile ve çevrelerine ait özellikleri, ahlaki değerlerinin
belirlenmesinde önemli yer tutar.
Sosyoekonomik Düzey
Genel olarak, sosyoekonomik düzeyi iyi olan ailelerin çocukları, düşük
sosyoekonomik düzeye sahip olan ailelerin çocuklarından kendilerini daha iyi
tanımlayabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre çocukların gelişimlerinin
anne-babalarının sosyal kimlik, sosyal statü ve ekonomik durumdan etkilendiğini
belirtmektedir.
Kişilik
Kişilik özellikleri ve sosyal toplumsal becerilere sahip olma,
toplumsallaşma açısından önemlidir. Bireylerin kişiliğinin sağlıklı gelişimi,
ailesinin ve çevresel koşullara ve bireyin bunlara uyumuna bağlıdır. Bireyin
çevresi ya da ailesinde sosyal problemlerin ortaya çıkması ya da aile yapısının
bozulması, sağlıklı toplumsal kişiliğin oluşumunu engeller.
Zeka
Orta çocukluk evresindeki çocuklar (3-6)
dönüşümsel düşünme özellikleri ile sonuç çıkarma yeteneklerini kazanır.
Bu dönemde çocuklara ahlaki yargıda bulunurken durum, koşul ve kişilere ait
etkenleri dikkate alır.
Ergenlik çağı, bireyin yaşam boyunca
sahip olacağı değerler sisteminin belirlenmesinde çok önemlidir. Bu dönemdeki birçok
değişken, ergenin ahlakın ilkel düzeyini benimseyip benimsemeyeceğini ya da
yargılarının otoriteye bağlı kalarak ve toplumsal düzene uyarak verildiği
geleneksel düzeyde kalıp kalmayacağını belirler.