GELİŞİM


 


DİL GELİŞİMİ















Dil iletişimi sağlama aracı olarak kullanılır. Dil; sesler, semboller ve sözcükler gibi temel birimlerden oluşur.

İnsanlar dili; düşüncelerini, duygularını, tutumlarını, inançlarını ve değer yargılarını anlatmada ve öğretmede, algılanan ve yaşanan olaylarla ilgili bilgileri, en genel anlamda da kültür birikiminin aktarılmasında kullanır.

BİÇİM

Düşüncelerin, karşıdaki bireyin anlayacağı şekilde kodlanması, Biçim’dir. Dilin bilgisel boyutu olup, ses bilgisi, biçim bilgisi ve söz dizimi gibi 3 temel öğesi vardır.

Sesbilgisi (Fonoloji): Bir dilde yer alan seslerin, seslerin dağılımının ve diziliş kurallarının analizini yapar.

Biçimbilgisi (Morfoloji): Dildeki kök, ek ve bunların çekim ve birleşme özelliklerini inceler.

Sözdizimi (Sentaks): Cümleleri oluşturmak üzere konulan kurallarla ilgilenen bir sistemdir.


İÇERİK(ANLAMBİLGİSİ-SEMANTİK): Sözcüklerin ve sözcükler arasındaki ilişkide ortaya çıkan bilgi ya da mesajın anlamı ile ilgilenir.

EDİMBİLİM (PRAGMATİK): İletişim için dil kullanmadaki kuralların incelenmesi ile ilgilenir.


PİAGET VE DİL GELİŞİMİ
Piaget’e göre dil, kalıtım ve çevrenin etkileşimi ile kazanılır. Dilin kazanılma sürecinin başında çocukta zihinsel faaliyetler vardır.
Duyu-Motor döneminde işitsel uyaran alan çocuk, ses üretmeye ve duyduğu sesleri taklit etmeye başlar.İki yaşındaki çocuk, olaylar, insanlar ve durumlarla ilgili ses bağlantılarıkurar. Benmerkezci (Egosantrik ) düşünce sisteminin hakim olması nedeni ile, anlamdan çok, kendisi ile konuşulduğuna odaklanır. Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı, dilin genel bir bilişsel etkinliklerdir.











DİLİN KAZANILMASI

Çocuklarda dilin kazanılması, iki dönemde gerçekleşir:
1.Konuşma Öncesi Dönem
Yenidoğan Dönemi (ağlama)
Gıgıldama Dönemi (2-3 ay)
Babıldama Dönemi (4-6 ay)
Babıldama Tekrarları(6-10 ay)

2. Konuşma Dönemi

Ses, Sözcük Dönemi ( 9-12 ay)
Tek Sözcük Dönemi (12-18 ay)
İki Sözcüklü İfadeler Dönemi (18-24 ay)
Üç ve Daha Fazla Sözcüklü İfadeler Dönemi ( 2-3 yaş)
Gramer Kurallarına Uygun Konuşma Dönemi ( 3-6 yaş )






YENİDOĞAN DÖNEMİ

Yenidoğan davranışlarının çoğu refleksiftir. Konuşma gelişimine en çok katkı sağlayan refleks, emme-yutma refleksidir. Doğumdan sonra ortaya çıkan emme refleksi, öncelikle aşağı-yukarıçene hareketi ile birlikte gelişir. Yenidoğan, yutabilmek için ağzını hafifçe açar, dilini uzatır ve tekrar geri çeker.

Yenidoğanın en yaygın sesi, ağlama sesidir. Birinci ayın sonunda, yenidoğanın ağlama sesinin farklılaştığını anne ayırt eder ve ağlamanın hangi seslerde ne anlama geldiğini fark edebilir.

Yenidoğan, işitsel olarak farklısesleri, tonlamaları ve vurgu örüntülerini ayırt edebilir.

GIGILDAMA DÖNEMİ (2-3 AY)

İki aylık olan bebek, ağız hareketlerini başlayıp durdurabilecek kas kontrolünü geliştirir. Bu dönem gıgıldama ile tanımlanır.

BABILDAMA DÖNEMİ (4-6 AY)

Bu dönemdeki bebek, rastgele ses çıkarmaya başlar. Çıkardığı sesler, anadilindeki seslerden farklıdır. Dördüncü aydan itibaren seslerle deneme yaparak, emme için, tüm çene kasları yerine dil kaslarını kullanır. Gırtlak sesleri baskındır, ancak dudaktan çıkan seslerin baskınlığı arttıkça, gırtlak sesleri kaybolur.

TEKRARLI BABILDAMA DÖNEMİ (6-10 AY)
Bebeğin gittikçe ağız hareketlerini kontrol etmesi sonucunda çıkardığı sesler, hece üretimine doğru gelişir. Hece tekrarları «ba-ba-ba», «de-de-de» şeklindedir. Babıldama tekrar ettikçe, çocuk daha çok ses çıkarır. Annesinin ya da çevresindeki kişilerin bu sesleri tekrar etmesi, bebek için eğlenceli olduğu kadar, konuşma kazanımı için bebeği destekleyici olur.

SES –SÖZCÜK DÖNEMİ (9 – 12 AY)

Bu dönemde bebek, sık sık babıldayarak yetişkin konuşmasına benzeyen uzun diziler oluşturur. Anlaşılmayan ancak ritmik olan, düz cümle ya da soru cümlesine benzeyen bir akıcılık vardır. Akıcı olan bu sesler, sözcüklerin yerini tutar.

TEK SÖZCÜK DÖNEMİ (12 – 18 AY)

İlk sözcüklerin söylendiği 12. ay konuşmanın başlangıcı olarak kabul edilir. Bebek, karmaşık duyguları dahi, tek sözcüğe sığdırmaya çalışır. « Baş baş» dışarı çıkmak istediğini ifade eder. Alıcı dil, ifade edici dile göre daha çok gelişmiştir. Bunun nedeni, kavram gelişiminin, yan, bilişsel gelişimin, dil gelişiminden önde gitmesidir.

İKİ SÖZCÜKLÜ İFADE DÖNEMİ( 18 – 24 AY)
Bu dönemde, isim ve fiil bileşimi ile cümleler oluştururlar. Edat, sıfat ve zarf
kullanımı yoktur. Konuşma tarzı, iki kelimeyi birleştirerek ve hızlı bir akıcılık içindedir.

-Anne gel, baba git…
ÜÇ VE DAHA FAZLA SÖZCÜKLÜ İFADE DÖNEMİ ( 2-3 YAŞ)

Bir düşüncenin bütün olarak ifade edilmesi için, 3-4 kelimenin bir araya getirildiği bir dönemdir. Küçük emirleri yerine getirir, basit sorularıcevaplandırır. Öğrendiği sözcükleri esnek, doğru ve yerinde kullanmaya başlar.

2-3 yaşdöneminde kullanılan cümleler anlaşılır, fakat gramer kurallarına uygun değildir.

GRAMER KURALLARINA UYGUN KONUŞMA DÖNEMİ (3-6 YAŞ)

Diğer insanlara söylediklerinin %80’i anlaşılır bir ifadeye sahiptir. Bu dönemde, anadilinin temel yapısını öğrenirler. Benmerkezci konuşmalar yaparlar. Cümlelerin büyü bir kısmı, dilbilgisi kurallarına uygundur.

5-6 yaşlarına geldiklerinde, bir yetişkinin dil kullanımına benzer özellikler gösterirler
DİL GELİŞİMİNİN DESTEKLENMESİ
Çocuğun dili kazanması ve kullanabilmesi için, öğrenme sürecine ihtiyaç vardır. En önemlisi, modeli taklit ederek dilini geliştirmeye çalışmasıdır. Yaşa bağlıolarak, sözcük dağarcığı artar, dili doğru kullanır, daha doğru ve daha açık olarak kendisini ifade eder.
Sosyal etkileşim ve sosyal çevre, çocuğun dil gelişimini besler. Çevresel uyaranlarıolmayan ve çevresel yoksunluk yaşayan çocuklar, dil gelişim düzeyi açısından, yaşıtlarına göre gerilik gösterirler. Bu nedenle, başta çocuğun en yakın çevresi olan aile bireyleri ve çocuğun çevresindeki tüm bireylerin bebeklik döneminden itibaren, çocukla kurduğu etkileşim ortamı ve iletişim çok önemlidir.

Çocukların sorularına cevap vermek, onları soru sorması için özendirmek ve cesaretlendirmek, günlük rutin aktivitelerin dışında da özel bazı aktivitelerle desteklenebilir.

Özellikle anaokulu eğitim programlarında yer alan dil etkinlikleri, okula hazırlık, okuma yazma becerileri açısından büyük önem taşımaktadır.




ÖnerilenAnaokuluAktiviteleri
Yeni kelimelerin öğretilmesi

Çocukların ilgisini çeken resimler hakkında konuşmalarına olanak sağlama








Parmak oyunları,tekerlemeler, kafiyeli kelimelerle kelime hazinelerini geliştirme


Yeni kavram ve kelime öğretirken benzer ve zıt olanları beraber öğretmen

Drama ve oyun etkinliklerine geniş ölçüde yer verme

Çocukların müzik dinlemesine olanak sağlama

Çocuklara bol bol kitap okunması

Öğretmenin sınıfta yapacağı etkinlik ve projelerin uygulamalarında, onların dikkatlerini çekerek onları tartışmaya yönlendirmesi

Çocukların bir takım örüntüler yapabilmeleri açısından onlara birbirleriyle ilişkili resimli kartlar verilmelidir.

Çocuklar konuşmaya yöneltilmelidir.

«Sen söyle» , «Nesi var?» , «İsmini bul.» gibi çeşitli oyunlarla çocukların kendilerini ifade etme olanağı verilebilir ve zihinsel gelişimlerine yardımcı Çocuklara özellikle sanat etkinliklerinden sonra yaptıkları şeyleri sunma, anlatma fırsatı verilmelidir.



Bazı kavramlar ve kelimelerin anlamları, oyunlarla ve basit hareketlerle çocuğa kazandırılmalıdır.

Çocukların bildikleri kelimelerden yararlanarak, yeni kavramlar ve kelimeler birer birer öğretilebilir.

Alfabenin belli harfleri ile başlayan objelerin isimleri verilebilir. « Söyle bakalım A ile başlayan hayvan isimleri nelerdir?» gibi.

Çocukların, fiillerin zamanlarını öğrenmesine yardım etmek amacıyla öğretmen, çocukların yaptığıhareketlerle ilgili açıklama yapabilir.

Öğretmen çocukların kullandıkları fiillerin anlamını kuvvetlendirecek faaliyetler planlayarak, çocuğun buna uygun kelimeleri bulmasına yardımcı olabilir.


SOSYALGELİŞİM



Sosyal gelişim, bireyin içinde yaşadığı toplumsal uyaranlarına, grup yaşamının kural ve zorunluluklarına karşı duyarlılık geliştirmesi; bunun sonucunda da yaşadığıkültürde bulunan diğer kişilerle uyum içinde olma sürecidir. Bu süreç içinde bireyler, yaşamları boyunca bir grubun işlevsel üyeleri olmalarını sağlayan değerleri, davranışları ve inançları öğrenirler. Sosyalleşme, bebeğin 3 ay dolaylarında insanla objeler arasındaki farkı görerek, değişik tepkiler göstermesiyle başlar. Göz kasları insan ve objeleri izleyecek kadar, işitme ise sesleri ayırt edebilecek kadar gelişmiş durumdadır. Bu gelişimin sonucu çocuklar, toplumsallaşmayı öğrenmeye hazırdırlar.
Bebeğin insanlara tepki olarak gösterdikleri sosyal gülümsemeler de sosyal gelişimin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. 3. ayın başından itibaren sosyal davranış egemen olur. Bebek artık başkaları ile birlikteyken mutlu, yalnız başına kaldığı zaman mutsuz ve huzursuz olmaya başlar. 4-5 aylıkken diğer bebekleri fark etme, onlara gülme ve ağladıklarında onlara ilgi gösterme başlar.8-9 aylık olduğunda, başkalarından duyduğu sesleri, basit davranışları ve jestleri taklit etmeye başlar. 10-12. aylar arasında aynadaki kendi görüntüsüyle oynar ve görüntüsünü sanki başka bir insanmış gibi öper.9-13. aylar arasındaki sosyal davranışbelirtileri içinde diğerlerinin ses ve davranışlarını taklit etme ve oyuncaklarla birlikte oynama görülmektedir.1 yaşına geldiğinde, çevresini yalnız başına keşfedebildiği halde, bu dönemde «güven» temeline dayalı anne desteğine gereksinim duyar.
2 yaş çocuğu, aile dışındaki bireylerle ilişki kurmaya ve kendi akranlarıyla olan beraberlikten zevk almaya başlar. Bir takım davranıştürlerinin belirli ortamlarda uygulanması gereğini öğrenirler.2,5 yaş civarıkısa süreliğine olumsuz bir döneme girerler. Çocuk bu dönemde dengesiz, kararsız, isyankar ve inatçıdır. Bu evrede oluşan saplantılar ve ruhsal bunalımlar, ileriki yıllarda inatçılık ve direnç belirtileri şekline dönüşür. Kendini denetleyebilen, bağımsızlık duygusuyla özgürlüğünü kazanmaya başlayan çocuğun çevresiyle sürtüşmeleri azalır ve çocuk, etrafındakilerle yeniden işbirliği kurmaya çalışır.3 yaşına gelindiğinde, çocuğun giderek daha olumlu ve dengeli bir birey haline dönüştüğü görülür. Bu evrede rastlanan ani öfke belirtileri çoğunlukla eşyalara yönelmiştir.
4 yaşında soru sormaları zirveye ulaşmıştır. Bu evrede sıkça «nasıl» , «niçin» , «ben nereden geldim» vb… sayısız soru yöneltilir. Anne babaların çocukların bu sorularını, çocuğun yaşına uygun birşekilde kısa, özlü ve doğru bir şekilde cevaplamaları gerekmektedir. 5 yaşçocukluk evresinin düğüm noktası, aile ve çocuk için « altın yaş» olarak nitelendirilmektedir. 5 yaş çocuğu birey görünümüne daha uygundur. Çevresine karşı dostça bir yaklaşım içindedir. Bu dönemdeki çocuklar yeteneklerinden en iyi biçimde yararlanmak isterler.5-6 yaş çocuğu yaşadığı kültür çevresine artık rahatlıkla uyum sağlayabilen bireyler haline gelmişlerdir. Yüksek derecede toplumsallaşmış bir birey görünümündedirler.

AHLAK GELİŞİMİ

Ahlak Gelişimi İle İlgili Bazı Terimler

Ahlak Gelişimi: Kültürel değerler doğrultusunda doğru ile yanlışı ayırt edebilmeyi öğrenme sürecidir.

Vicdan: Yanlış ve doğrunun ne olduğunu bildiren duygu, içsel sestir. Davranışlarımızın ahlakça değerli olup olmadığı hakkındaki öznelşuurumuzdur.

İd (Haz İlkesi): Bilinçdışı kuralları ve istekleri içermektedir. İd için asıl olan dürtülerin tatmine ulaşmasıdır. Bu dürtülerin tatmin edilmesi için egoya baskıyapar.

Ego (Dengeleyici): Gerçeklik ilkesiyle çalışır. Asıl görevi düzenlemedir. Mantığa ve gerçek hayata uygun olan demektir. Süperegonun (yasaklayıcı, frenleyici) ve idin (haz ilkesi) baskıları altında ego uygun çözüm yolları arar.

Süperego (Yasaklayıcı,Frenleyici): Ailevi ve toplumsal değerleri ve tavırları içeren, kişiliğin hep yasak koyucu ve frenleyici bölümüdür.

Ahlak evrenseldir ve genel anlamda kabul görme, yeterlilik, kendine saygı ve inanmayı içerir. Toplumu oluşturan bireylerin ait oldukları toplumun kurallarını benimsemesi ve bunlara uymasıgerekmektedir.Bireye ait temel ahlaki değerler, bireyin toplum içindeki etkileşimleri sonucu oluşmaktadır.

Lawrence Kohlberg ve Ahlak Gelişim Kuramı

Kohlberg’in kuramına ait 6 ahlaki aşama, 3 büyük düzey altında gruplandırılmıştır.

1.Gelenek Öncesi Düzey (1. ve 2. Aşamalar)

2. Geleneksel Düzey (3. ve 4. Aşamalar)

3. Gelenek Sonrası Düzey (5. ve 6. Aşamalar)

Gelenek öncesi ahlaki düzey çoğunlukla 9 yaşın altındaki çocukların bulunduğu düzeydir. Bazı ergenleri, yetişkinleri ve ergen suçluları da kapsamaktadır.Geleneksel ahlaki düzey birçok ergen ve yetişkini kapsamaktadır. Gelenek sonrası ahlaki düzey ise 20 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin çoğunluğunun oluşturduğu gruptur.

1.GELENEK ÖNCESİ AHLAK DÜZEYİ

Gelenek öncesi ahlak düzeyi Kohlberg’in ahlaki gelişim düzeylerinden ilk düzeydir ve henüz olgunlaşmamıştır. Bu düzeydeki bir çocuk, henüz neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair toplumsal kurallarıbenimsememiş ve içselleştirmemiştir.

1.Aşama. Ceza ve İtaat :

Bu aşamadaki çocuk bir dizi sabit ve değişmez kuralın güçlü otoriteler tarafından belirlendiğini ve bu kurallara hiç sorgulamadan uyulması gerektiğini düşünürler. Çocuk bu dönemde genellikle davranışın sonuçlarına odaklanır. « Hırsızlık yaparsan sana ceza verirler»gibi…

Eğer çocuğun çevresindeki yetişkinler ona bir şeyi mutlaka yapmasıgerektiğini söylüyorsa o şey doğru bir şeymiş gibi, bir şeyi yasaklıyor ve yapmaması gerektiğini söylüyorsa o şey yanlış bir şeymiş gibi görülür.

2.Aşama Kişisel Çıkar , Çıkara Dayalı Alışveriş:

Bu aşamada çocuklar otorite figürleri tarafından belirlenen tek bir doğrunun olmadığının farkına varırlar. Bu aşamadaki kişi için her şey göreceli olduğu için herkes kendi kişisel çıkarlarını önde tutmakta serbesttir. Yapılanların karşılıklı olması gerekir. « Sen bana yardım edersen, ben de sana yardım ederim ya da kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez»

2.DÜZEY GELENEKSEL AHLAK DÜZEYİ

Geleneksel ahlak düzeyi kişinin neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair toplumsal kural ve düzenlemeleri kabul ettiği ve benimsediği ahlaki gelişim düzeyidir. Bu düzeydeki bir kişi, yaptıklarından dolayı ödül ve ceza almayacak olsa bile toplumun kurallarına uyar. Toplumsal kural ve kanunlara katı bir bağlılık vardır.

3. Aşama. İyi Çocuk Yönelimi-Kişiler Arası Uyum:

Bu aşamadaki çocuk ailenin ve yakın çevresinin beklentilerini karşılaması ve «iyi» davranışlar sergilemesi gerektiğine inanır.İyi davranmak demek iyi niyete sahip olmak ve kişilere karşı sevgi, empati ve güven gibi olumlu duygular beslemek demektir. Kişi toplumun, ailenin veya arkadaşlarının beklentilerine uygun davranır.

4. Kanun ve Düzen:

Bu düzeyde olan birey bir önceki düzeydeki gibi küçük bir grubu dikkate alarak ahlak yargılarında bulunmaz. Bu aşamadaki birey toplumubir bütün olarak ele almaya başlar. Yasaların toplumsal rolü korumada öneminin büyük olduğu savunulur. Bu aşamada kanunlara uymak, otoriteye saygı göstermek ve toplumsal düzenin sağlanması için bireylere düşen görevleri yerine getirmek gerekmektedir.

3 DÜZEY GELENEK SONRASI AHLAK DÜZEYİ

Gelenek sonrası ahlak düzeyinde ise kanunlar, toplumsal kurallar ve düzenlemeler değiştirilemez ve sorgulanamaz mutlak emirler olarak değil, toplumsal düzeni sağlayan ve insan haklarını güvence altına alan yaralı, ancak değiştirilebilir mekanizmalar olarak görülmektedir. Bu düzeye ulaşmış insanlar doğru ve yanlış hakkında kendi soyut evrensel ilkelerine göre yaşarlar. Bu soyut evrensel ilkeler yaşama hakkı,özgürlük, eşitlik ve adalet gibi temel insan haklarını içerir.

5.Aşama Sosyal Anlaşma-Kişi Hakları

Bu aşamadaki kişiler için toplum düzeninin korunması birincil amaçtır ve toplum düzeninin korunması için temel kişisel haklar görmezden gelinebilir. Burada toplum yararına çalışmak ön plandadır. Herkesin yaşama ve özgürlük gibi belli temel haklarının korunması önemlidir.

6. Aşama Evrensel Ahlaki İlkeler

Bu aşamaya gelen kişi toplumsal kural veya yasalardan bağımsız olarak ahlak anlayışını insan haklarına göre şekillendirir. Kişi ahlaki kararlarını toplumsal geleneklere, kurallara veya yasalara değil, içselleştirmiş olduğu evrensel ilkelere dayandırır. Toplumsal yasayla bu içselleştirilmiş evrensel ilkeler çatıştığı zaman kişi vicdanına kulak vererek kararını verecektir.



AHLAK GELİŞİMİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Yaş

Cinsiyet grupları ve yaş farklılıkları, gelişimin farklı açılarının incelenmesi ve ergenliği daha iyi anlayabilmek için kullanılabilir. Bireylerin ahlaki değerleri dönemlere göre değişiklik gösterebilmektedir. Küçük bir çocuk otorite baskısıyla ahlaki değerlere uygun davranırken yetişkin olan birey sorgulayarak, nedenlerinin de farkında olarak ahlaki değerlere bağlılık geliştirir.

Cinsiyet

Erkeklerin ve kızların seçtiği arkadaş grupları çocukluk ve ergenlik döneminde farklıdır. Ergenliğin getirdiği fiziksel ve sosyal değişimlerin üstesinden gelmeye çalışan bireyler, cinsiyet rollerine ait sorumluluklarıtaşımaya başlarlar.

Sosyalleşme Süreci

Çocukların toplumsal rollerini yerine getirmeleri, onların sosyalleşmeleri ile ilgili olarak gelişir. Toplumsal kurallara uyumla sosyalleşmeye başlayan çocuklar, ahlaki gelişim sürecindeki aşamalarla ilerlemeye devam eder. Çocukların, aile ve çevrelerine ait özellikleri, ahlaki değerlerinin belirlenmesinde önemli yer tutar.

Sosyoekonomik Düzey

Genel olarak, sosyoekonomik düzeyi iyi olan ailelerin çocukları, düşük sosyoekonomik düzeye sahip olan ailelerin çocuklarından kendilerini daha iyi tanımlayabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre çocukların gelişimlerinin anne-babalarının sosyal kimlik, sosyal statü ve ekonomik durumdan etkilendiğini belirtmektedir.

Kişilik

Kişilik özellikleri ve sosyal toplumsal becerilere sahip olma, toplumsallaşma açısından önemlidir. Bireylerin kişiliğinin sağlıklı gelişimi, ailesinin ve çevresel koşullara ve bireyin bunlara uyumuna bağlıdır. Bireyin çevresi ya da ailesinde sosyal problemlerin ortaya çıkması ya da aile yapısının bozulması, sağlıklı toplumsal kişiliğin oluşumunu engeller.

Zeka

Orta çocukluk evresindeki çocuklar (3-6) dönüşümsel düşünme özellikleri ile sonuç çıkarma yeteneklerini kazanır. Bu dönemde çocuklara ahlaki yargıda bulunurken durum, koşul ve kişilere ait etkenleri dikkate alır.

Ergenlik çağı, bireyin yaşam boyunca sahip olacağı değerler sisteminin belirlenmesinde çok önemlidir. Bu dönemdeki birçok değişken, ergenin ahlakın ilkel düzeyini benimseyip benimsemeyeceğini ya da yargılarının otoriteye bağlı kalarak ve toplumsal düzene uyarak verildiği geleneksel düzeyde kalıp kalmayacağını belirler.

 

Çocuk Gelişimi Copyright © 2009 Flower Garden Ipietoon tarafından Tadpole's Notez i�in dizayn edildi. Çiçek resmi: Dapino Türkçe Tam Bir Blog